BİLMEYE İHTİYAÇ DUYMAK VE BİLMEKTEN KORKMAK
İyi haftalar.
Freud’un yaptığı keşiflerinden birinde “Kişinin kendini, potansiyelini (gizilgüç), duygusunu tanımaktan duyduğu korku bir çok psikolojik rahatsızlığın da nedenidir.” der.
Kişinin kendini tanımaktan korkması ile çevresini tanımaktan korkması eş biçimlidir. İçsel ve dışsal sorunlar temelde birbirine benzer. Yani genel anlamıyla bilgiden korkmak. Bilgiden korkmak genelde savunma amaçlıdır. Kendimize duyduğumuz güveni, sevgi ve saygıyı korumaya çalışırız. Kendimizi aşağı, değersiz, kötü hissetmemize neden olacak bilgilerden korkmaya eğilimliyiz. Bastırma gibi savunma mekanizmaları ile kendimizi koruruz. Acı veren gerçeklerin bilinç düzeyimize çıkmasına direnç gösteririz.
“Bir insanın yapabileceği en iyi şey kendine karşı tümüyle dürüst olmaya çalışmasıdır.” S. Freud
Kaçınmaya çalıştığımız bir gerçek de kişisel gelişimdir. Çünkü gelişim başka türlü bir korkuya, yetersizlik duygusuna yol açabilir. Bu nedenle de en iyi yönlerimize, yeteneklerimize ve hatta yaratıcılığımıza karşı direnir onları yok sayarız.
Çarpıcı bir örnek olarak gördüğüm, Adem ve Havva’nın tehlikeli bilgi ağacı miti, bilgiyi tanrılara özgü görür ve bir çok dinde yaygındır. İnanç ve dindarlık bilgiye yeğlenir ve sakıncalı görülerek yasaklanır. Bu bilgiler sadece bir grup insana aitmiş gibi görünür ve gösterilir.
Yaratıcı, aslında yaratıcılığın o yalnızlığı içinde eskiye karşı çıkıp yeni bir şeyler bildirmiştir. Gözü pek olmak gibi bir şey, en önde ve yapayalnız yürümek, meydan okumaktır bu. Korkuya anlayış gösterilmelidir ancak, yaratıcı olabilmek için de korkuyu aşmak gerekir. İçinde bir yetenek keşfetmek. /27.02.2018
yesimengindeniz.com